This study examines how major European online news outlets visually represent Syrian and Ukrainian refugees, offering a comparative analysis of the visual narratives that accompany coverage of two recent mass-displacement events. While previous research has documented textual double standards in media framing, far less attention has been paid to the role of images in shaping public perception. Photographs, often assumed to be denotative and objective, in fact carry powerful connotative meanings that can reinforce or contest prevailing discourses. The dataset consists of 200 lead images (100 per case) published between August and December 2015 for Syrian refugees and between February and July 2022 for Ukrainian refugees, drawn from leading online outlets in the UK, Germany, France, Italy, and Spain. Using MAXQDA, images were qualitatively coded under three themes: (1) the representation gap (actual vs. illustrative images, scene composition, and identifying information); (2) framing and composition (photographic perspective, subject composition, and the presence and role of non- refugees); and (3) embodied displacement (expressions, bodily positions, spatial environments, and surrounding objects). Qualitative frequency tables and code- clouds support comparative interpretation. The findings reveal sharply divergent visual narratives. Syrian refugees are predominantly portrayed through distant, chaotic, and depersonalized imagery-anonymous masses, men-only groups, scenes of struggle, barbed wire, and survival objects-resulting in a dehumanizing and threatening visual frame. Ukrainian refugees, by contrast, are more often depicted as identifiable individuals or families, in orderly environments, with supportive officials, personal belongings, toys, and pets-producing a narrative of familiarity, proximity, and legitimacy.These visual asymmetries demonstrate that photographs do not merely illustrate news but actively construct hierarchies of deservingness. The study underlines the need for closer scholarly attention to visual media, particularly in an era where images are central to shaping public understanding of forced migration.
The preliminary findings of this research were presented and discussed at the XX. ISA World Congress of Sociology in June 2023. The abstract was published in the Conference Abstract Book.
Bu araştırma, Avrupa’daki büyük çevrim içi haber kuruluşlarının Suriyeli ve Ukraynalı mültecileri görsel olarak nasıl temsil ettiğini inceleyerek iki kitlesel yerinden edilme olayının medyadaki görsel anlatılarının karşılaştırmalı analizini sunmaktadır. Önceki araştırmalar medya anlatılarında metne dayalı çifte standartları ortaya koymuş olsa da toplumun algısını şekillendirmede görsellerin rolüne daha az dikkat edilmiştir. Çoğunlukla düz anlamsal ve nesnel olduğu varsayılan fotoğraflar, aslında yerleşik söylemleri güçlendirebilen veya sorgulayabilen güçlü yan anlamlar taşır. Veri seti, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’daki önde gelen çevrim içi yayınlardan seçilen, Suriyeli mülteciler için Ağustos-Aralık 2015 ve Ukraynalı mülteciler için Şubat-Temmuz 2022 tarihleri arasında yayınlanan 200 ana görselden (her vaka için 100) oluşmaktadır. MAXQDA kullanılarak görseller, üç tema altında niteliksel olarak kodlanmıştır: i. temsil boşluğu (gerçek veya örnekleyici görseller, kompozisyon ve tanımlayıcı bilgiler), ii. çerçeveleme ve kompozisyon (fotografik perspektif, özne kompozisyonu ve mülteci olmayanların varlığı ve rolü) ve iii. bedenlenmiş yerinden edilme (ifadeler, bedensel pozisyonlar, mekân ve çevreleyen nesneler). Karşılaştırmalı yorumlama niteliksel frekans tabloları ve kod bulutlarıyla desteklenmiştir. Bulgular, keskin bir şekilde farklılaşan görsel anlatıları ortaya koymaktadır. Suriyeli mülteciler ağırlıklı olarak uzak, kaotik ve kişiliksizleştirilmiş imgelerle; anonim kalabalıklar, yalnızca erkeklerden oluşan gruplar, mücadele görüntüleri, dikenli teller ve ölüm kalım nesneleri ile temsil edilerek insanlıktan uzaklaştırıcı ve tehditkâr bir görsel çerçeve oluşturulur. Buna karşılık Ukraynalı mülteciler daha sıklıkla tanımlanabilir bireyler veya aileler olarak düzenli ortamlarda, destekleyici yetkililerle, kişisel eşyalar, oyuncaklar ve evcil hayvanlarla betimlenerek yakınlık, aşinalık ve meşruiyet anlatısı üretilir. Bu görsel asimetriler, fotoğrafların yalnızca haberi görselleştirmediğini, aynı zamanda yardımı hak etme hiyerarşilerini inşa ettiğini göstermektedir. Çalışma, görsellerin zorunlu göçe dair kamusal anlayışı şekillendirmede merkezi role sahip olduğu bir çağda, özellikle görsel medyaya daha yoğun akademik ilginin gerekliliğini vurgulamaktadır.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Internet Publishing, Communication Sociology |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Publication Date | December 5, 2025 |
| Submission Date | March 12, 2025 |
| Acceptance Date | November 10, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 2 |