Kapitalizmin uzun serüveninde 1990’lı yıllar önemli kırılma anlarından birine
denk düşer. Sovyetler Birliği’nin 1991’de çökmesinin ardından tarihin sona erdiği, rakipsiz kalan kapitalizmin tek ve evrensel sistem hâline geldiği öne sürülür.
Farklı kavramlarla hep yeni bir döneme vurgu yapılır; küreselleşme çağından,
enformasyon ya da bilgi toplumundan, bilgi ekonomisinden, yeni ekonomiden,
sürtünmesiz kapitalizmden bahsedilir. Bu yıllarda uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi
yönünde atılan adımlara, bu sayede kapitalizmin başrol oyuncuları
olan çokuluslu şirketlerin sınır ötesi sermaye hareketlerinde kaydedilen artışa
koşut olarak enformasyon/bilgi akışlarının önem kazanmasına ve telekomünikasyon
ağlarının olağanüstü genişlemesine, internet ve cep telefonu gibi teknolojilerin
gündelik hayatta yaygınlaşmasına tanık olan sıradan insanlar için aksi yönde düşünmek güçleşir. Kaldı ki, dünyanın dört bir yanındaki hükümetler ve
uluslararası kuruluşlar da bu öncüller doğrultusunda politika üretirler.
Communication and Imperialism: On Political Economy of Telecommunication In Turkey
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |