Bu çalışmada travma ve göç çalışmaları literatüründen yararlanılarak, Almanya’ya işçi göçünü konu alan Almanya Acı Vatan (Şerif Gören, 1979) ve 40 Metrekare Almanya (Tevfik Başer, 1986) filmlerinde göçün toplumsal travmaya dönüşümü irdelenmektir. Çalışmada öncelikle Sigmund Freud, Cathy Caruth ve Dominick La Capra gibi kuramcıların travmaya ilişkin geliştirdikleri gecikme teorisi, semptomatik dışavurum, eleştirel çözüm ile Ann Kaplan ve Ban Wang’in, travmatik anlatılarda seyirciye önerildiğini belirttiği dikizcilik, şok etme, iyileşme ve tanıklık gibi farklı pozisyonlara dair kavrayışları değerlendirilerek, travmatik anlatıların geçmişle yüzleşmenin yanı sıra melodramatik bir kapanım yaratan ya da saldırganlığı teşvik eden ideolojik bir yönelime de sahip olabileceği ifade edilmektedir. Bu teorik perspektiften hareketle daha sonra Almanya’ya işçi göçünün tarihsel gelişimi aktarılmakta ve ele alınan filmlerde göç deneyiminin öznelliğin parçalanması ve benlik kaybı çerçevesinde sunulmasının tarihsel toplumsal nedenleri ortaya konulmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise örneklem olarak seçilen filmlerdeki travmatik göç deneyiminin, aile içinde yaşanan parçalanmalar, kişisel trajediler, erkeklik krizi ve toplumsal cinsiyet ilişkilerindeki değişim üzerinden sunum biçimi değerlendirilmektedir. Göçü, ekonomik sömürü ve eşitsizlik ilişkilerinin yanı sıra iki farklı ulusun kültürel karşılaşması sonucunda göçmenin deneyimlediği uyumsuzluk, yabancılaşma, izolasyon aracılığıyla ele alan filmlerin, travma karşısında herhangi bir çözüm/kapanım sunup sunmadığı tartışılmaktadır. Filmlerin ulusal kimlik, ırkçılık, melezlik, entegrasyon, kültürel şok, erkeklik, kadınlık, bellek gibi izlekler çerçevesinde ve travma söylemi etrafında ne tür anlamları dolaşıma soktuğu araştırılmakta ve bu anlamların göçün ve göçmenin temsili bakımından sonuçları analiz edilmektedir.
This study draws on the trauma and migration-studies literature to examine the transformation of migration into social trauma through two films on worker migration to Germany in the 1970s: Germany, Bitter Homeland (Şerif Gören, 1979) and 40 Square Meters of Germany (Tevfik Başer, 1986). The study begins by discussing concepts related to trauma developed by theorists such as Sigmund Freud, Cathy Caruth, and Dominick La Capra, specifically “latency,” “acting out,” and “working through.” It then evaluates other concepts offered to the audience in traumatic narratives, such as Ann Kaplan and Ban Wang’s concepts of voyeurism, shocking, curing, and witnessing. Evaluating these, it argues that traumatic narratives may have an ideological orientation that creates a melodramatic closure or encourages aggression as well as confronting the past. Based on this theoretical perspective, the study explains the historical development of labor migration to Germany and elaborates the historical and social reasons for the films’ presentation of the migration experience within the framework of the fragmentation of subjectivity and loss of self. The last part of the study evaluates the way the traumatic migration experience is presented in the films through family disintegration, personal tragedies, crisis of masculinity, and changes in gender relations. It discusses whether a solution to or closure for trauma can be found in films dealing with the economic exploitation, inequality, cultural incompatibility, alienation, and isolation that immigrants face. The study also explores the different kinds of meanings the films attach to the discourse of trauma within the framework of themes such as national identity, racism, hybridity, integration, cultural shock, masculinity, femininity, and memory. In addition, it evaluates the consequences of these meanings in terms of the representation of migration and immigrants.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Culture, Representation and Identity |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 28, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |